BENEDETTA VE CRUELLA’NIN ORTAK KADERİ

Filmografisinde kışkırtıcı kadın karakterlere ağırlık veren Paul Verhoven’in 18. filmi Benedetta ve Avusturyalı yönetmen Craig Gillespie’nin filmi Cruella, baş rolünde ‘annelerine başkaldıran kadınlar’ olmaları bakımından ortak noktaları olan filmler. Birbirinden çok farklı iki kadın olan Benedetta ve Cruella; anarşist, kural tanımaz ve aykırı olmaları bakımından aslında çok benzerler. 101 Dalmaçyalı filminde Dodie Smith tarafından yaratılan karakter Cruella de Vil’in geçmişine odaklanan filmde Cruella’yı sokak çocuklarıyla harabe bir yerde büyürken görürüz. Cruella bir gün yaptığı vitrin tasarımıyla bir moda ikonunun dikkatini çeker ve hayalindeki iş olan moda tasarımına adımını atar. Fakat onu işe alan patronu Barones’i bir sebepten ötürü yeteneği ve tasarımlarıyla yok etmeye karar verir.

 

17. yüzyılda yaşamış lezbiyen rahibe Benedetta Carlini ise sadece boğucu manastır yaşamına değil Roma Katolik Kilisesi’nin otoritesine ve İtalya’nin Pescia kentine yaklaşan vebaya da karşı koymaktadır. İsa’nın karısı olduğunu gösteren mucizeleri arasında avucundaki çivinin açtığı yaralardan sızan kanlar, ölmesi ve üçüncü gün dirilmesi ve rahibe Bartolemea ile yaşadığı lezbiyen aşk aracılığıyla evrene aşkını iletmesi sayılabilir… Benedetta cinsel doyumu, dinsel bir mucize ve Isa’nın karısı olmasının bir alameti olarak görür. Meryem Ana heykelciğini buna aracı ederek birnevi annesinin rolünü çalar. Meryem Ana cinsel deneyim yaşamadan Isa’ya hamile kaldıysa, Benedetta da her türlü cinsel zevki deneyimleyerek kutsal bir figür olabilir. Artık bakire Meryem Ana’ya ihtiyacı yoktur. Annesinden de kutsaldır ve Théatin manastırının yasaklarını çiğneyerek Isa’nın eşi olmuştur.

Papalık temcilcisi Benedetta’yı sorgulamak üzere Floransa’dan gelir. Katolik Kilisesi’nin değerlerine hakaret eden bu kadın kafirdir ve bir kazığa bağlanıp ateşte yanmalıdır. Ama Benedetta’nın mucizelerine inanan halk onu ateşte yanmaktan kurtarır. Burada Benedetta’yı yakma emri veren ile papalık temsilcisi ile kendi otoritesini sarstığı için Cruella’yı adamlarına yakalatıp ateşte yakılmasını emreden Barones’e benzetebiliriz. Bir yanda bir yasa haline gelmiş dini emirler diğer yanda moda dünyasının klişeleşmiş kuralları çiğnenmiştir. Cruella, Benedetta gibi, annesinin en yakın arkadaşı tarafından yanmaktan kurtulur. Çünkü en az bir kişi ona inanmıştır.

 

Bu iki filmin tarz olarak birbirinden çok farklı olduğunu söylemek lazım. Benedetta, dini planda vebanın yaklaşmasıyla insanların öldüğü ya da intihar ettiği karanlık bir atmosferde geçerken; Cruella, Barones ile kıyasıya bir rekabette olduğu moda dünyasının renkli, çalkantılı ve bir o kadar marjinal dünyasında geçmektedir. Cruella zekice hazırladığı bir planıyla kılık değiştirir. Ve ölmemek için öldürür. Tıpkı İsa’nın karısı olduğunu alevler arasından zekice ispatlayan Benedetta gibi. Benedetta ölümden kurtulur ama papalık elçisi ölümden kaçamaz. Birbirinden çok farklı kadınları anlatsa da iki senaryoda da birbirine paralel noktalar bulunur. Çünkü Emma Stone’nun oynadığı Cruella ile Virginie Efira’nin canlandırdığı Benedetta’yı harekete geçiren tutkular ortaktır.

 

 

Helin Alagöz

Leave a Comment

Your email address will not be published. Required fields are marked *

Scroll to Top