İşte o an geldi!!! Challenge’ımızın son kitabı!!!
Biliyorsunuz aslında hedefimiz adı üzerinde bu challenge’ı 2021 sonunda tamamlamaktı, hastalıklar nedeniyle kayan programımız yüzünden bu yazının çıkışı da nasıl olsa 2021’de bitiremedik ha ocakta bitirmişiz ha şubatta derken bugüne kısmet oldu! : )
Nonoshka bu yılın en çok konuşulan kitaplarından biri olan Yakut Orman’ı bizler için yazdı.
Rita Mae Brown’un queer klasikler arasında yerini bulmuş kitabı Yakut Orman, yeni kurulan yayınevi Umami Kitap tarafından, ilk yayınlanmasından 48 sene sonra Türkçeye çevrilmiş.
Yakut Orman, Molly Bolt’un çocukluğundan yetişkinliğine geçiş dönemini, hayatı boyunca maruz kaldığı normatif dayatmalara bir bir karşı çıkan tarzıyla, ailesiyle, çevresiyle ve partnerleriyle ilişkileri çerçevesinde anlatan bir roman. Rita Mae Brown, kitabının önsözünde, ‘Yapabileceğiniz en devrimci şey kendiniz olmak, kendi gerçeğinizi söylemek, hayata kollarınızı açmak, acıya bile’ diyor. Bence Molly roman boyunca tam olarak bunu yapıyor. Kendinden oldukça emin hareket ediyor ve bağımsız, cesur, feminist bir portre çizmeyi deniyor.
Molly, dünyaya nasıl geldiğinden, yöneliminden ve ona atanan her şeyden bağımsız bir karakter olarak, Molly olarak görünmek istiyor. Kadınlardan hoşlanmasıyla gayet barışık ve gururlu olan Molly, ona kuir olup olmadığını soran arkadaşına, kendisinin ne olup ne olmadığını bilmediğini, kendisinin sadece kendisi olduğunu söylüyor, bir insanı tanımlamak için etiketleri ve rolleri kullanmaya karşı çıkıyor.
Rita Mae Brown, “Eğer Yakut Orman yalnız olmadığınızı hissettirdiyse, iyi iş çıkarmışım, sizi güldürmeyi başardıysam daha da iyi’ diye ekliyor. Molly’nin mizahla ilişkisini düşününce, en azından benim için, güldürmeyi başardığını söyleyebilirim. Molly, mizahı hem bir hayatta kalma mekanizması olarak, hem de insanlara kendini sevdirmenin bir yolu olarak kullanıyor; ilk aşkıyla arkadaş olabilmek için, lisede popüler olup ait olmadığına inandığı topluluklara karışmak için, politik görüşlerini alaycı bir tavırla kabul ettirmek için…
Kitabın yarım asır önce yazıldığının farkında olmanın yanında, tartışmamız gerektiğini, çok fazla problematik öğe barındırdığını düşündüğümü de söylemek zorundayım. Çizdiği feminist çerçeveye rağmen, diğer kadınları eleştirme ve küçük görme şeklinin, ilişkilerindeki rıza inşasının ve kendisi kuir açılırken partnerlerinin rızasını almaksızın insanlara partnerlerini de ifşalamasının sınır ihlalleri olduğunu ve bu yönleriyle aslında feminist bir roman olmadığını söyleyebilirim. Zamanına göre önemli ve cesur bir yazın olmasının bu problematik yanları beraber tartışmamıza engel olmaması gerektiğini de düşünüyorum. Beraber tartışmaya açığım.
Nonoska
Sizde durumlar nasıl? Okuduğunuz kitapları #bizimqueerchallengeimiz ve #queertroublemakers hashtagleri ile sosyal medyada paylaşabilirsiniz.
Şimdiye kadar neler okuduk:
BİZİM QUEER CHALLENGE’IMIZ 12: TİYATRODA SAHNELENMİŞ BİR KİTAP – VAJİNA MONOLOGLARI
BİZİM QUEER CHALLENGE’IMIZ 13: UYARLAMA FİLMİNİ MERAK ETTİĞİNİZ BİR KİTAP – TAM O SIRADA
BİZİM QUEER CHALLENGE’IMIZ 14: OKUDUĞUNUZ BİR KİTAPTA GEÇEN BİR KİTAP – 666
BİZİM QUEER CHALLENGE’IMIZ 15: LAMBDA ÖDÜLLÜ BİR KİTAP – BİR BEDENİN GERÇEĞİ
BİZİM QUEER CHALLENGE’IMIZ 16: HİÇ OKUMADIĞINIZ BİR YAZARIN KİTABI – TESADÜFİ TEZAHÜRLER
BİZİM QUEER CHALLENGE’IMIZ 18: 500 SAYFADAN UZUN OLAN BİR KİTAP – SAPKIN
BİZİM QUEER CHALLENGE’IMIZ 20: SİZE HEDİYE EDİLMİŞ BİR KİTAP – SENİ DOLABA KİM KOYDU
BİZİM QUEER CHALLENGE’IMIZ 21: ÇEVİRMENİNİ SEVDİĞİMİZ BİR KİTAP – ÇOKAŞKLILIK
Bizim Queer Challenge’ımız Nedir?