SÖYLEŞİ // AVOKADO İLE TANGO ÜZERİNE

Mantar: Merhaba, dansa nasıl başladın bize anlatmak ister misin?

Avokado: Dansa ilk olarak salsa ile başlamıştım. Dans etmeyi her zaman çok istemiştim ancak ortamı çok heteroseksist buldum. O kadar zor ki :)) Bir yandan bildiğimiz, yurdum Türkiye erkeği zaten biliyorsun… Flörtleşmeye çalışanlar dans etmeye çalışanlardan daha fazlaydı.

Mantar: Nedense benim de latin dansı denince aklıma hep bu geliyor. Şimdi oraya dansa gitsem sanki biriyle çift olacakmışım gibi, ya istemiyorsam… Ben de gitmeyeyim bari diyorum.

Avokado: Yani gerçekten de zor oluyordu. Sonrasında arkadaşlarla kendi sınıfımızı yapalım dedik ama o da çok yürümedi. Çünkü kısıtlı bir sayı olduğu için, bir kişi bile ayrılsa yürümüyor. 

Sonrasında da rollerin net olması ve eğilip bükülmemesi beni rahatsız eden bir şeydi. En son dersimde, bir hareket çalışıyorduk, o sırada ben döndüm, adam da bana “Ben sana dönmeni söylemedim ki neden döndün?” dedi.

Mantar: Robot gibi yani.

Avokado: Evet, o an ben de böyle robot gibi hissettim. O beni nasıl yönlendirirse, bana ne derse ben onu yapacağım ve başka bir alternatifim yok aslında orada. O an o ortamdan epey uzaklaştığımı hissetim. Sonrasında danstan da uzaklaştım çünkü başka alternatifini bulamadım. O yüzden de eşli danslardan uzak durmaya karar verdim. Ne bileyim, oryantal yaparım, zumba yaparım ama eşli dans yapmayayım dedim.

Ama sonrasında queer tango diye bir şeyle tanıştım! Aaaa!

Mantar: Bunların yıllarını sorabilir miyim peki? Salsaya ne zaman gittin ve ne kadar süre gittin mesela?

Avokado: Salsaya 2008 civarı gitmiştim.

Mantar: Şu yüzden soruyorum. Mesela benim queer tangoyu ilk defa duyuşum 2012 ve sonrasıdır, öncesinde duymamıştım. Örneğin 2008’de yoktu, onu biliyorum.

Avokado: Ben ilk defa queer tangoya, Faysal’ın (Tekoğlu) sınıfına 2015’te gittim. 

Mantar: Ona ne kadar devam ettin?

Avokado: Edemedim : ) O Kadıköy’deydi, ben karşıdaydım. Tek günlük workshoplara katıldım. Sonra bir süre Arzu (Bulut) ile, bir ay falan çalışabildik. Bu işlerde sürekliliği tutturmak zor olabiliyor. Zaten sonrasında da pandemi oldu.

Mantar: O zaman sana şimdi queer tango ile salsanın farklarını sorayım. Demin verdiğin örnekte mesela, -adamın sana “dönme” demesi gibi- erkek ve kadınların hareketleri kesin olarak belli mi? Yani bir hareketi iki kişi de yapabilir mi yoksa tamamen ayrı mı?

Avokado: Salsada bir kişi yönlendiren, bir kişi de yönlendirilendir. 

Mantar: Peki queer tango nasıl oluyor? Ben hiç yapmadığım için bilmiyorum.

Avokado: Öncelikle temel olarak eşli dansları anlatmakla işe başlayayım. Eşli danslarda bir kişi yönlendirir, diğer kişi de onu takip eder. Bu yüzden de ona bağlı olarak bu iki kişinin hareketleri farklı oluyor. 

Mantar: Hadi günümüze gelelim. Şimdi de tangoya gidiyorsun ama queer tango değil, değil mi? Ne kadar zaman oldu başlayalı?

Avokado: Oraya üç aydır gidiyorum. Bir yandan dans etmek istiyorum, bir yandan da geçmişteki tecrübelerden önyargılıydım. Ama yine de bir yerden başlasam mı diye düşündüm. Bir yandan da burası evime çok yakın. Ben şöyle düşünmüştüm; “Katlanırım artık, heteroseksist de olursa olsun, öğrenene kadar idare ederim.” Tabii sınıfa follower olarak katılacaktım ama ders içerisinde diğerini de bir şekilde kaparım diye düşünmüştüm. Ama burası, gittiğim ortam beklediğimden daha iyi çıktı. İki hoca var ve ikisi de iki türlü de dans edebiliyorlar. Dili düzeltmeye çalışıyorlar: Kadın-erkek demeyelim, gibi.

Mantar: Sana şeyi sorayım o zaman. Daha önce konuştuğumuzda anlatmıştın bana. Kadınların da yönlendirici olduğu ya da kadın-kadına, erkek-erkeğe dans oluyor galiba, değil mi sizde?

Avokado: Aslında sadece zorunluluk olunca oluyor. İhtiyaç olunca oluyor, ona queer tango diyemeyiz bence.

Mantar: Peki hiç zevkine olmuyor mu?

Avokado: Zevkine de oluyor. Hiç olmuyor diyemem. Eğlencesine oluyor. Genelde mesela partner eşleştiremedikleri zaman, bir boşluk olduğu zaman hocalardan biri sen lead* eder misin diyor tabii. Böyle rol değişimi oluyor. Ama o eğitimsel, zorunlu bir rol değişimi diyelim bence ona. Belki de buna da “queer” denilebilir. Queer ne zaten, değil mi? : ) 

Mantar: Özellikle sormak istediğim bir şey var. Örneğin queer tango sadece erkek-erkeğe, kadın-kadına dans edebiliyoruz gibi bir şey mi yoksa…

Avokado: Değil. : ))

Mantar: Biraz daha komplike olabilir değil mi? Erkek rolünü kadın yaptı, kadın rolünü erkek yaptının ötesinde ne olabilir diye sormak isterim.

Avokado: Çok güzel bir soru oldu bence bu. Erkeğin kadın, kadının erkek rolü yapması “role exchange” (rol değişimi) olarak geçiyor. Bence de bu daha mantıklı bir terim. Burada follower olması gereken kişi leader oluyor mesela. Queer tangoda bunun da ötesinde de akışın içerisinde follower ve leader rollerinin değişmesi var.

Mantar: Yüzde yüz switch diyorsun yani? : )))

Avokado: : ))))

Ben mesela lead etmeyi öğrenebilirim. Halihazırda da bunu eğitmenimden talep ettim, o da bana biraz ilerledikten sonra göstereceğini söyledi.

Mantar: Güzel.

Avokado: Ama yine de ikisini bilmek de queer tango yapmak için yeterli değil. Çünkü o alışverişi de ayrıca çalışmak lazım, pratik etmen lazım.

Mantar: Anladım. Örneğin “kadın” atanan biri sıradan bir tango kursuna gitti diyelim ve eğitmeninden lead rolünü öğrenmek istediğini talep etti. Bu kabul edilse bile o kişi hep lead rolünde kalacak artık değil mi? Yani queer tangoda, ayrı bir öğrenme pratiği, o sıranın nasıl değiştiğinin de belki pratiği, alıştırması, değil mi? 

Avokado: Evet.

Mantar: Peki şey sorayım, ee queer tango yok mu yakın zamanda?

Avokado: Bilmiyorum, inşallah olur.

Mantar: Peki senin buradan öğrenip kendi queer tango okulunu açman yok mu? :pp

Avokado: Oo, çok uçtu. : )))

Umarım önümüzdeki zamanlarda bir queer milonga olur da katılırız. Daha mütevazı bir istekte bulunayım.

Mantar: Peki milonga ne demek? Hiç bilmeyen biri olarak sorayım, bir dans türü mü?

Avokado: Milonga dans gecesi demek. Ondan da bahsetmek isterim. Güzel, enteresan bir kültür. Boş bir salonda sandalyeleri dizmişler, geçiyorsun, oturuyorsun. Biriyle dans edeceksen göz teması kuruyorsun. 

Mantar: Oo, bu böyle flörtlü bir şey mi?

Avokado: Gibi, gibi : ) Tabii flört olmuyor ama…

Mantar: İstesen olur ama? Yoksa herkes profesyonel olduğu için olmuyor mu?

Avokado: Dans için geliyorlar. Gerçekten de dans için geliyorlar. Tangodaki profil salsadakinden biraz farklı. Hemen de öğrenemediğin bir şey olduğu için oraya gelmiş biri gerçekten de dans için gelmiş oluyor.

Bir göz teması kuruluyor, ona göre dansa kaldırıyorlar seni. 

Mantar: Önemli soru: Kadın-erkek mi eşleşiyor orada mesela?

Avokado: Şu ana kadar benim gözlemlediğim öyle. Her ne kadar benim hocam kadınlar da lead edebilir, böyle bir şeye hazır olun, ya da lead etmese de kadın olarak da bir erkeği dansa kaldırabilirsiniz dese de ben henüz görmedim : ))) Sanırım bu bir şehir efsanesi.

Sadece kendisinin bir başka kadınla dans ettiğini gördüm, öğrencisi olduğunu tahmin ediyorum.

Mantar: :(( Bir sonraki milongada o zaman seni yapman için cesaretlendiriyoruz.

Avokado: Ben bir follower olarak bir erkeği dansa kaldırabilirim. O da beni lead eder. Ama bir kadını dansa kaldıramam çünkü lead etmeyi bilmiyorum şu an mesela.

Mantar: Sırf bu yüzden mi peki? Mesela bilsen, tuhaf karşılanma ya da ters tepki alma riskin var mı?

Avokado: Sanmıyorum. Dansa kaldırabilirim bence.

Mantar: Burada bir sorun çıkmaz yani?

Avokado: Sorun çıkar mı bilmiyorum ama denerdim, bunu kesin denerdim. Ama yine de çok büyük bir sorun olacağını sanmıyorum. Bence olmaz. Hatta iyi de olabilir. Bazen milongada çok sayıda follower ve az sayıda leader oluyor, arkadaşlarım oturup beklemekten sıkıldıklarını söylüyor. Lead edebilsem fena mı olur, onları dansa kaldırırım.

Mantar: Peki bir şey dikkatimi çekti. Hocandan sana lead etmeyi öğretmesini rica ettiğinden bahsetmiştin. Zaten senin sınıfında erkekler de yok mu? Sana ayrıca ne öğretecek onu çok anlamadım.

Avokado: Sınıfta o erkeklerle match oluyoruz. Şu anda da bizim sayımız tam. Ben kimi lead edeceğim orada? : ))

Mantar: Anladım.

Avokado: Hatta şey demişti, bizim yeni açılacak sınıfa bir erkek gerekiyor demişti. Ben de ben gelebilirim demiştim. Ben öğrenmek istiyorum demiştim. O da bana ileriki dönemde olur, dedi. Öyle oldu yani, sayı tutması lazım sınıflarda.

Mantar: İki taraflı bir şey bir yandan da değil mi? Diyelim sen o yeni sınıfa geldin, sınıfa gelen kadın seninle dans etmek isteyecek mi?

Avokado: (Aynı anda) isteyecek mi? : )))))

Ne kadar da güzel bir soru! Bence burada en ideali lead edilmek isteyen bir erkekle eşleşmem olabilir. Böylece birbirimizin rolleriyle ilgili de fikir sahibi olup yönlendirebiliriz de. Bu daha iyi olabilir.

Gördüğün gibi yolumuz daha çok uzun. Önce onu, sonra öbürünü öğreneceksin, sonra queer olanı öğreneceksin, bunları nerede nasıl öğreneceğiz bilmiyorum 🙂 Kiminle dans edeceğiz? Kafamda deli sorular! 

Mantar: O zaman sana ben bir soru daha sorayım : ) Şu an gittiğin tango okulundan memnun musun?

Avokado: Memnunum. Çünkü şey kafasında. Teorik açıdan açıklar, pratik olarak olmasa da. 

Mantar: Çünkü bence queer tango denemeleri dışında tango okulları/kursları da önemli. Belki bir yandan queer tango kursları, atölyeleri, geceleri düzenlenirken bir yandan da diğer tango kurslarına gidip onları dönüştürmemiz de bir yol olabilir.

Avokado: Olabilir, tabii. O da bir yöntem olabilir. Diğerlerini görmedim ama buradaki ortam bana yine de ehvenişer geliyor. En azından dili dönüştürmeye çalışıyorlar, hocalar rolleri kendi aralarında değiştirebiliyor, vb. Ara ara eğlencesine, kutlamalarda vb. dans ediyorlar. Doğum günü dansı diye bir şey var örneğin. Doğum günü olan kim ise her isteyen onunla dans edebiliyor. İster lead et, ister follow et, kafana göre takıl. Mesela öyle bir eğlence kültürü var.

Mantar: Ben kuralları değiştirmeyi teklif ettiğin zaman kötü bir tepki almamış olmanı da kıymetli buluyorum. Bu dans ne zamandır böyle yapılır, kuralı bu, değişmez de diyebilirlerdi sonuçta.

Avokado: Evet, ben de şaşırdım, şok oldum. “Kadın demeyelim, leader/follower diyelim” denince örneğin.

Mantar: Harika.

Avokado: Queer ortam diyemesem de açık bir ortam olduğunu söyleyebilirim. Ben de rahatım ve isteklerimi dillendirebiliyorum. İleride açılırım diye de düşünüyorum.

Mantar: Belki sen açıldıkça da başka açılan olabilir. Queer bir ortam değil dedin ama :p 

Avokado: Bazı vibe’lar almıyorum değil tabii : ))

**

Mantar: Son soruma geliyorum. Belki bunu en başta sorabilirdim ama… Neden dans ediyorsun? Dans etmek sana nasıl hissettiriyor?

Avokado: Dans ederken yaşamla bağlantı kurmuş gibi hissediyorum. Ayrıca bir topluluğa ait olma hissini de seviyorum. Tabii bizim için öncelikli olarak LGBTİ+ topluluğu olsa da diğer (hetero) kişiler için dans etrafında bir araya gelmenin birincil derecede önemli olabildiğini görüyorum. Hem heyecan verici bir şeyi paylaşıyorsun hem de topluluğun sürekli büyüyor, insanlarla sürekli etkileşim halindesin, birileri sana bir şeyler öğretiyor, sen birilerine bir şeyler öğretiyorsun… Aslında bizim yaşadığımız topluluk deneyimine de çok benziyor ama konu başka : ) 

Ve milongada insanların özenle giyinmesi filan, gerçekten hoşuma gidiyor. O elbiseler, pırıltılar, şıkırtılar. Ben günlük hayatta süslenmeyi fazla sevmesem de milonga varsa havaya giriyorum. Rutin halimden çıkıp nasıl diyeyim, daha feminen, daha iddialı bir hale bürünebiliyorum. Ve güzel bir enerji veriyor bu bana. Bir çeşit drag performans gibi de düşünebiliriz. 

Ancak bu giyinip soyunma sırasında zorlayıcı deneyimler yaşadığım oldu. Tek bir soyunma odası var, cinsiyetler için ayrılmış değil. Biz içeride giyinirken kapı çaldığında, kızsa içeri al sorun değil dendiğini duydum 🙂 Error verdim, algılayamadım! Bir olay daha yaşadım. Örneğin bizim (lubunyalar) arasında özel alan, dokunmadan önce rıza almak gibi bir kültür içselleştirilmiştir. Soyunma odasında kıyafetini düzeltmesini söylediğim birine, başka birinin hiçbir şey söylemeden doğrudan elini atıp düzeltmesine şahit oldum. Böyle iki tane dumur olduğum tecrübe yaşamıştım.

Mantar: Dediğin gibi, alışık değiliz. Bir sorum daha var, örneğin ben koreografili dansları özellikle çok seviyorum. Örneğin bir gece kulübünde dans ettiğimizde de çok eğleniriz ama ben kurallara bağlı bir şey yapmayı da seviyorum. Ya da aynı anda iki kişinin aynı hareketi yapması gibi… Bunun bir kuralı var ve doğru yaptım gibi bir şeyden de haz alıyorum.

Avokado: Evet, ben de bundan haz alıyorum. Ayrıca bu ilerlediğin bir süreç.

Mantar: Bir spor gibi değil mi?

Avokado: Evet, bir ilerlemen var. Ya da aynı hareket olsa da estetiği ile, ince işçiliği ile oynuyorsun. Hoca diyor ki yumuşak yap, şuranı şöyle yap, hafif kaykıl vb : )))) Sürekli üstesinden gelmen gereken yeni bir challenge oluyor. O da hoşumuza gidiyor. Bir de biriyle dans etmek, o kişiyle uyumu yakalamaya çalışmak ve aramızdaki iletişimi de seviyorum. 

Mantar: O da bir takım oyunu gibi, iki kişi bir iletişim kuruyorsun. 

Avokado: Evet, örneğin partner değiştirdiğin zaman o yeni kişiye uyum sağlaman gerekiyor. Çünkü herkes farklı, boyu, deneyimi vb. Hatta yaşı. Aslında bu yaş konusuna da değinmesem olmaz. Milongadaki yaş çeşitliliğine cidden şaşıırıyorum. 20 yaşında biri de beni dansa kaldırabiliyor, 60 yaşında biri de. Gerçekten ileri yaştakilere gıpta ile bakıyorum ve ileride onlar gibi kendime iyi bakmak ve aktif olarak dansa devam etmek istiyorum. Biz lubunyalar bile hep soruyoruz ya bu ileri yaştaki lubunyalar nereye kayboluyor diye. O yaşlar hep toplumun bizden köşemize çekilmesini beklediği zamanlardır. O yüzden pistlerdeki bu çeşitlilik çok hoşuma gidiyor. İleri yaştakilerin atanmış cinsiyeti ağırlıklı olarak erkek, ama olsun, bu da bir şeydir.   

Mantar: Bu güzel söyleşi için çok teşekkür ederim Avokado.

Avokado: Ben teşekkür ederim, umarım olmuştur 🙂

Mantar: Oldu oldu : )))))

 

*Leader (Yöneten / Yönlendiren): İkili dansta koreografiyi belirleyen taraftır.
Follower (Takipçi / Yönlendirilen): Kendisini yönlendiren partnerini takip eden taraftır.
Klasik tangoda leader rolü erkeklere, follower rolü kadınlara atfedilmiştir.

 

Avokado’nun sitemizdeki yazıları:

 

DENEME // BUGÜN İÇİNDEKİ ADAM İÇİN NE YAPTIN?

DENEME // HAYALET SEVGİLİM

DENEME // BİR İKİLİK VE TEKLİK HİKAYESİ

DENEME // BİR İLETİŞİMSİZ TERİMLER SÖZLÜĞÜ DENEMESİ

 

Arzu da bir şiiri ile sitemize konuk olmuştu:

ŞİİR // ACIYI DÖNÜŞTÜRMEK

Leave a Comment

Your email address will not be published. Required fields are marked *

Scroll to Top