BİZİM QUEER CHALLENGE’IMIZ 20: SİZE HEDİYE EDİLMİŞ BİR KİTAP – SENİ DOLABA KİM KOYDU

Seni Dolaba Kim Koydu? Gökçen Ezber’in “Gizlenen Cinsellikler” alt başlığıyla 2017 yılında yayınlanan bildiğim kadarıyla ilk kitabı. Kitabı aynı yıl keşfedip okumak “açılma” ihtiyacımı bana bütün açıklığı ve yumuşaklığıyla hissettirmekle kalmamış aynı zamanda açılmam için güçlü bir destek de olmuştu. Gizlenmek toplumda var olabilmenin tek yolu muydu, dolapta yaşamak bir kurtuluş muydu, dolaba neden girilir ve nasıl çıkılabilirdi? Henüz kendime bir soru olarak bile sormaya cesaret edemeden yaşadığım bütün bu yükün, yalnızca bir kitapta nezaketle, kimseyi manipüle etmeden, kimsenin koşullarını görmezden gelmeden, cezalandırıcı yanıyla karşımızda duran topluma pabuç bırakmadan ele alınması henüz tanımadığım birinden alabildiğim ilk destekti belki de. Kısa bir süre sonra büyük bir tesadüf eseri tanıştık Gökçen’le ve kitabını bana “sevginin ve aşkın gizlenmek zorunda kalmadığı bir dünya dileğiyle” diyerek imzaladı.

 

Bizi dolaba girmek zorunda bırakan alay, zorbalık, şiddet karşısında ne yapacağımı bilemezken Gökçen bu kitaba, aslında bütün bir insan toplumunun nevrotik olduğunu Freud’un çok eskiden söylemiş olduğunu bana/bize hatırlatarak başlıyordu. Toplum toplum dedikleri, bizi içine almak istemeyen, değişmemizi dayatan, susmamızı, görünmez olmamızı isteyen buydu işte. Öte yandan ait olmak istediğimiz, biz de senin bir parçanız diye çırpındığımız toplumdu bu. Yani bizi içine almamakla tehdit edip dolaba mahkum olduğumuzu zannetmemize neden olan o yücelttiğimiz toplumun benim şefkatli varoluşuma ihtiyacı olduğu idrakini böylece konunun merkezine koyabilmiştim.

 

Kitabın “Dolaptaki Güveler” başlığını taşıyan bölümünde dolabı güvenli bir yer olarak görmek yanılgısını küçük bir kelime oyunuyla yerle bir ediyordu Gökçen Ezber. Ona göre, içinde yaşamaya zorlandığımız dolaplar güvenli değil, olsa olsa güveli olabilir. “Günün sonunda, içerinin karanlığında ve havasızlığında çoğalan güveler dolabın kendisini de çürütüp yok ettiğinde ortaya çıkan çıplak gerçek aile ve toplum gibi yüceltilmiş, sorgulanmayan kurguların aslında kendi kendilerini nasıl tükettiklerinin, yok ettiklerinin de hikayesidir.”

 

Ve kitaptan en sevdiğim bölüm: “2013 yılının Onur Yürüyüşünün akıllarda kalan çok çarpıcı bir sloganı oldu: ‘Nerdesin Aşkım?’ Yürüyüşe katılan binler ‘Nerdesin Aşkım?’ diye bağırıyor ve sonrasında kalabalıklardan ‘Burdayım Aşkım’ yanıtı geliyordu. Bu slogan daha sonra pop şarkıcıları tarafından şarkı sözlerinde bile kullanıldı. Bu yürüyüşün ve sloganın derin okuması yapıldığında, binlerle ifade edilen dev bir kalabalığın içinde insanların ‘Nerdesin Aşkım?’ diye bağırması, aşklarını kalabalık içinde göremeyen, bulamayan bireyleri işaret eder. ‘Nerdesin?’ sorusuna muhatap potansiyel aşıklar da kendilerini arayan olası aşıklarını göremez. Birbirlerinin varlığından, sanki kapalı kapılar ardında duruyormuşçasına, ancak birbirlerine seslenerek haberdar olabilmektedirler. Bu slogan, farklı dolaplarda, birbirinden uzak köşelerde duran ve sevgilerini paylaşmak istedikleri insanlardan bile gizlenerek yaşayanların acı bir haykırışı olarak da okunabilir. Yan yana yürümektedirler ama birbirlerinden haberdar değillerdir.”

 

Dolapta olma halini pek çok boyutuyla ele alıyor kitap. Postmodern dolaplar, cam dolaplar, dijital dolaplar hepsi başka başka. “Soyunarak gizlenmek” diyor mesela; enteresan değil mi? LUBUNCA’nın dolapta olmaya bir isyan olarak dolabı neşelendirmesinden, yaşanan acıyı gülerek isyana dönüştüren “GULLÜM” kültüründen, bir başka deyişle varoluşumuzun dönüştürücü boyutlarından da söz ediyor kitap. Lubuncayı bir kez daha sahiplenmek, kucaklamak kutlamak istiyor insan böyle olunca. Gökçen Ezber “Dolaba girmekten bahsediyorsak dolaptan çıkmaktan da bahsetmeliyiz” diyerek “dolaptan çıkma sürecinin birey için bir mesele olması, bireyin gizlendiğinin, bir dolapta yaşadığının farkında olmasıyla mümkün” diyor ve bizi kimliklerimize sahip çıkmaya davet ediyor. Kitap “Açılma” ile ilgili pek çok kafa karışıklığını gideriyor ve okuduktan sonra ezeli bir soru olan “açılmak zorunda mıyım değil miyim” sorusuna da gerek kalmadığını usulca anlıyorsunuz. 2013 yılının Onur Yürüyüşü’nün sloganı hâlâ sokaklarda ve yüreğimizde bu kitapla birlikte coşkuyla çınlıyor: “Nerdesin Aşkım?” Ve soru kadar cevap da önemli ve gayet açık: “Burdayım Aşkım.”

 

Zerrin Duralı

Sizde durumlar nasıl? Okuduğunuz kitapları #bizimqueerchallengeimiz ve #queertroublemakers hashtagleri ile sosyal medyada paylaşabilirsiniz.

 

Şimdiye kadar neler okuduk:

BİZİM QUEER CHALLENGE’IMIZ 1: BİR YAZARIN İLK KİTABI – HUZUR BOZUMU ŞENLİKLERİ

BİZİM QUEER CHALLENGE’IMIZ 2: İÇERİĞİ KURGU OLMAYAN BİR KİTAP – KURAL TANIMAYAN BİR MODA KILAVUZU

BİZİM QUEER CHALLENGE’IMIZ 3: BİR TÜRKİYELİ YAZAR – CİNSEL NORMALLİĞİN KURULUŞU: OSMANLI’DAN CUMHURİYET’E HETERONORMATİFLİK VE İSTİKRARSIZLIKLARI

BİZİM QUEER CHALLENGE’IMIZ 4: BİR ÖYKÜ SEÇKİSİ – AŞKIN L* HALİ

BİZİM QUEER CHALLENGE’IMIZ 5: BİR YAZARIN SON KİTABI – EMİNE HANIM’IN ROMANI

BİZİM QUEER CHALLENGE’IMIZ 6: BİR ÖYKÜ KİTABI – ANNEMİN KABURGASI

BİZİM QUEER CHALLENGE’IMIZ 7: BİR ÇİZGİ ROMAN – KALP ÇARPINTISI

BİZİM QUEER CHALLENGE’IMIZ 8: ÇOK SEVDİĞİNİZ BİR YAZARIN KİTABI – TEKİNSİZ SORULARLA BAŞ BAŞA

BİZİM QUEER CHALLENGE’IMIZ 9: 35 YAŞIN ALTINDA BİR YAZAR TARAFINDAN YAZILMIŞ BİR KİTAP – ÜÇ NOKTA

BİZİM QUEER CHALLENGE’IMIZ 10: ADI TEK KELİME OLAN BİR KİTAP – XX

BİZİM QUEER CHALLENGE’IMIZ 11: BİR VIRGINIA WOOLF KİTABI – VIRGINIA WOOLF – VITA SACKVILLE – WEST MEKTUPLAŞMALARI

BİZİM QUEER CHALLENGE’IMIZ 12: TİYATRODA SAHNELENMİŞ BİR KİTAP – VAJİNA MONOLOGLARI

BİZİM QUEER CHALLENGE’IMIZ 13: UYARLAMA FİLMİNİ MERAK ETTİĞİNİZ BİR KİTAP – TAM O SIRADA

BİZİM QUEER CHALLENGE’IMIZ 14: OKUDUĞUNUZ BİR KİTAPTA GEÇEN BİR KİTAP – 666

BİZİM QUEER CHALLENGE’IMIZ 15: LAMBDA ÖDÜLLÜ BİR KİTAP – BİR BEDENİN GERÇEĞİ

BİZİM QUEER CHALLENGE’IMIZ 16: HİÇ OKUMADIĞINIZ BİR YAZARIN KİTABI – TESADÜFİ TEZAHÜRLER

BİZİM QUEER CHALLENGE’IMIZ 17: EN AZ 30 SENE ÖNCE YAZILMIŞ BİR KİTAP – AH BU SEVDA! – TÜRK EDEBİYATINDA “ÖTEKİ” CİNSELLİK ÖYKÜLERİ 1872-1928

BİZİM QUEER CHALLENGE’IMIZ 18: 500 SAYFADAN UZUN OLAN BİR KİTAP – SAPKIN

BİZİM QUEER CHALLENGE’IMIZ 19: SADECE BİR KİTABINI OKUDUĞUNUZ YAZARIN BAŞKA BİR KİTABI – DENİZ NE KADAR GÜZEL

 

Bizim Queer Challenge’ımız Nedir?

BİZİM QUEER CHALLENGE’IMIZ

Leave a Comment

Your email address will not be published. Required fields are marked *

Scroll to Top