Hırkalarım rengarenk değildir.
Çok az hırkam var
Lalelerim de hiç yok.
Gökkuşağı desen unutmuş beni
Seni ve bizi diyorum
Uzak tepeciklerden birkaç sevişme
Bayraklar coşsun ellerimizde
Biz yine yıkanalım gökkuşaklı sahilde.
Bahçeleri arıyorum
Bahçeler ellerin gibi
Ellerinse bereket
Değerli birer toprak gibi
Gözlerini seviyorum
Gözlerinse benden uzak
Maviye maviye çalıyor gözlerin
Kelimelerim seni benden seçemiyor
Okunmuyor karanfilli şiirler
Durmuş saatse bakmayın ona
Yalandan bir iki atıp duruyor
Heyecandan kalbim sıkışıyor
Sen salı bense cumartesi
Bir bağlantısı olmayan iki gün
Hangi diyarda tutuşuyoruz ki el ele
Onurlu olmak üzerine
Biri bayram biri ise ay
Tutunuyorlar habersizce birbirlerinden
Cinsiyetsiz aşklar diyorum artık bunları sevmeliyiz
Basit kelimelerin aşkla dolduğu o uzak ülkelerde
Hırkalarım rengarenk değildir.
Çok az hırkam var
Yetişemiyorum sevgine
Büyüdükçe patlıyor sevgin
Hoş geldin diyebilmek sıkıştırırken bizi
Onuru seçiyoruz kendimizi sevdiğimiz kadar
Bitmeyen sonsuz denizlerde
Özgürlük bağırıyoruz tüm yasaklarda
Tüm kalabalıkta usulca öpmek seni
Hem de tüm yasaklı taburların kıyısında…
İrem Nur Dağlıoğlu