Her şey Lambdaİstanbul’un 15 Nisan 2020’de gerçekleşen Akademide Biseksüel Çalışmaları ve Bi+ Görünmezliği etkinliği ile başladı. Bi+ katılımcılar; öznelerin konuştuğu ve odak noktanın sadece ama sadece bi+ olmak olduğu etkinliklere o kadar açtı ki bu buluşma kimseye yetmedi : ) ve etkinliğin hemen ertesinde kurulan bir gönüllü grubu her ay gerçekleşecek bi+ buluşmalarını organize etmek için kolları sıvadı.
Neredeyse birinci yılını doldurmak üzere olan Bi+ Buluşmaları Partnerlik Deneyimlerinde Bi+ Olmak ile başladı; Açık İlişkiler ve Çok Eşlilik Deneyimlerinde Bi+ Olmak, Yönelimler Deyince Aklınıza Ne Geliyor?, Bi+ Görünmezliği ve Bifobiyle, Monoseksizmle Başa Çıkma Yöntemlerimiz ve İlişkilenme Biçimlerimiz etkinlikleri ile düzenli olarak devam etti. Her etkinlikte aralarına yeni gönüllüleri de alan grubun bir sonraki etkinliği 10 Nisan 2021’de.
Kendi adıma bu grubun ve buluşmaların bana kattığı en önemli şey kendi bi+fobimle yüzleşmek oldu diyebilirim. Monoseksist dünyanın baskılarını içselleştirip kendi bi+ ilişkilerimde hetero ayrıcalığı yaşadığım yanılsaması yaşıyordum, bu etkinlikler sayesinde bunun bi+fobinin bir parçası olduğunu ve bi+ olarak yaşadığım bir ayrıcalık falan da :p olmadığını öğrendim.
Gönüllülerden biri, bi+ toplantılarının ona yalnız olmadığımı gösterdiğini söylüyor. Ayrıca dayanışma ile hayatta kaldığını belirtirken, bu toplantı sayesinde ne zamandır ilişkilenmek istediği Lambdaİstanbul ile yollarını kesiştiren de bi+ buluşmaları olmuş. Daha önce hiç bu tarz bir etkinliğe katılmayan başka bir katılımcı ise, çok iyi geldiğini belirterek toplantılardaki sıcaklığı hissettiğini, rahatladığını ifade ediyor.
Yine gönüllülerden biri de başka özneleri görmenin, onlarla bir arada bulunmanın ve deneyimlerin ne kadar ortak olduğu çeşitli konular ekseninde görmenin güçlendirici yanından bahsediyor. İlk buluşma akademi üzerineydi, teorik başlayan buluşmalardan sonra kendi üzerimize, özel deneyimlerimize odaklanıldı. Ayrıca, sadece kendimi anlatmanın değil başkalarını dinlemenin de güzelliğini görebildim. Böylece ortak olmayan deneyimleri de görmüş olduk.
Ayrıca bu buluşmalarda paylaşılan taktikler sayesinde toplantılardan güçlenerek çıkıyoruz!
Bi+ hareket özellinde yeni yeni toparlanmaya başlayan bir kimlik ve alan; Onur Haftası’nda ve bi+forum’da buluşmalar gerçekleşmişti ancak pandemi nedeniyle online buluşmalara kaldığımız günlerde herkes kendi köşesine çekilmiş gibi olmuştu, bu buluşmalar da tam ona denk geldi. Düzenli buluşma iradesi ve isteği de buradaki katılımcılardan, yani bizden çıktı; böylece otonom bir irade çıkmış oldu. Benzer şekilde konuları da beraber belirledik, hatta bir tanesinde ben önermiştim : )
Bi + buluşmaları pandemiyle hayatıma giren sayılı güzel şeylerden biri oldu. Çünkü bir araya gelip paylaştıkça, bizim deneyimlerimizin, kaygılarımızın, uğradığımız ayrımcılığın, öfkemizin, ve bizim sesimizin ne kadar kendine has olduğunu çok daha derinlikli gördüm. O yüzden bu buluşmaların bi+ kimliğimi daha fazla güçlendirdiğini kesinlikle söyleyebilirim. Buluşmalarda hep aklımdan şey geçiyordu; yaaa ne kadar güzeliz, ne kadar renkliyizzz hep kendimi böyle yakaladım : ) Silinmediğimiz, otantikliğimizi ortaya koyabildiğimiz, bu alana sahip olmak benim için çok iyileştirici. İyi ki varız!
Son olarak katılımcıların en çok hoşuna giden şeylerden biri de sadece etkinlik konusu hakkında konuşmayla kalmamak, etkinlik saati bittikten sonra ayrı bir yerde sohbete devam etmek. Bu da bana Lambdaİstanbul’un fiziki mekânındaki etkinliklerden çıkıp birbirimizden ayrılamayarak güne/geceye devam ettiğimiz günleri, içilen biraları, uzun masaları hatırlatıyor. :’)
Mantar
